Gizemli bir yolculuğa çıktım içimde
Farklı bir benle karşılaştım, benden ziyade daha derinde
Tanıştım, dönüştüm, belkide hiç sevmeyeceğiniz o ben’e
Ben bile henüz alışmış değilim bu karanlık içinde
Henüz agâh olamadım karanlığımı görmeye
Yahut söz mü verdim, karanlığımı o derinlikte gizlemeye?
Belki umudun kapısıydı karanlığa bürünmüş renkler;
Yoruldum ve takaatim kalmadı, zıtlıklarla dolu bir dünya içinde yaşarken,
Karanlık ve umudun rengini ayırt etmeye.
Bu yavaş yavaş dönüşüm ne zaman bitecek!?
Kanser gibi düşüncelerim tüm benliğimi sardıkça,
İnsanlar “şizofreni” yahut “paronaya” diyecek.
Kalıplara sığdırılabilir mi, düşüncelere sığmayan benliğimiz,
Dili kesik biçareler mi beni benden iyi bilecek?
İstediğim tek şey; düşüncelerimin esaretinde uyurken,
En azından rüyalarımda hürriyete nail olabilmek
İstediğim tek şey; rüya bahçemde, kendi ütopyamdayken,
Yaşananlardan, yaşanmayanlardan hatta yaşamdan uzak kalabilmek.
Farkında yahut farkında olmaksızın, farketmeden, ettirmeden;
Geleceğin kaygısını, geçmişin prangasını unutup bir köşeye saklayabilmek
İstediğim tek şey; hissetmek.
Hissizleştiğimi hissedebilecek kadar kendimi tanıyor yahut tanıyamamış olabilmek
Comments